İngiltere’de Filistin Protestoları: 500 Eylemci Gözaltına Alındı, Polis Yetkileri Genişletilecek
Son günlerde İngiltere’de Filistin’e destek amacıyla birçok protesto gerçekleşiyor. Cumartesi günü Londra’da gerçekleşen eylemde 500’e yakın eylemci gözaltına alındı.
Bazı eylemciler Trafalgar Meydanı’nda sessizce oturarak “I oppose genocide. I support Palestine Action” (Soykırıma karşıyım. Filistin Eylemi’ni destekliyorum) yazılı pankartlar taşıdı.
Tutuklamaların ardından polis teşkilatı, hükümete çağrı yaparak güvenliği sağlayamama endişesini dile getirdi. Polis Federasyonu Başkanı Paula Dodds, “Personelimiz fiziksel ve duygusal olarak tükenmiş durumda. Bu kadar yoğun protestoların ortasında güvenliği nasıl sağlayabiliriz?” dedi.
Yetkililer, Manchester’daki sinagoga düzenlenen saldırıda iki kişinin öldüğünü hatırlatarak eylemcilere “Yahudi toplumunun yasına saygı gösterin” çağrısı yaptı.
İngiliz Polisine Daha Fazla Yetki Verilecek
İngiltere İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, “Protesto hakkı ülkemizde temel bir özgürlüktür ancak bu özgürlük, başkalarının korku duymadan yaşam hakkıyla dengelenmelidir” diyerek protestoların “güvensizlik ve korku hissine yol açtığını” belirtti.
Yeni düzenlemeyle hükümet, 1986 tarihli Kamu Düzeni Yasası’nın 12. ve 14. maddelerinde değişiklik yaparak polisin, sık sık tekrarlanan protestoların yerel bölgelerde yarattığı “birikimli etkileri” göz önünde bulundurmasına izin verecek.
Ayrıca yürürlükteki yasalar gözden geçirilecek ve gerekirse protestoların tamamen yasaklanması için yeni adımlar atılacak.
Karara Gelen Tepkiler
İnsan hakları örgütleri, gözaltıların “barışçıl oturma eylemlerine karşı aşırı müdahale” olduğunu belirterek, İngiltere’nin insan hakları yükümlülüklerini ihlal ettiğini ifade etti.
Muhafazakâr Parti lideri Kemi Badenoch ise hükümeti protesto hakkını kötüye kullanmakla suçlayarak, “Pro-Filistin göstericileri protesto hakkını kötüye kullanıyor, çoğu Yahudileri sindirmek amacıyla sokakta” dedi.
Liberal Demokrat Parti sözcüsü Max Wilkinson ise yeni adımların “antisemitik nefreti durdurmak yerine barışçıl protesto hakkını zayıflatacağını” savundu.
