Teknoloji Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Türkiye’de gittikçe büyüyor! Tomografide ortaya çıktı: Bu yarık yeni değil, adı Amasya

Türkiye ve çevresinde kuzeyde Avrasya, güneyde Afrika, güneydoğuda Arabistan ve Anadolu levhaları yer alıyor. Yani Türkiye, birden çok levhanın sınırları üzerindeki toprak parçası üzerine kurulmuş bir ülke. Bu da ülkenin deprem, volkanik aktivite gibi tehlikelerin tam da ortasında olduğunu gösteriyor. Üstelik hemen güneyinde büyüyen ve her geçen gün artan bir 'okyanuslaşma' göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye gelecekte güneyinde okyanus olan bir ülke olabilir! Prof. Dr. Murat Utkucu Türkiye’nin güneyinde başlayıp büyüyen kopmayı anlattı.

“`html

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Ülkeler, kendi içlerinde belirli sınırlar taşırken; bu toprak parçalarının altında yatan levhalar da kendine özgü sınırlarla tanımlanır. Bu levha sınırları, depremler açısından büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Fay hatları ya da fay zonları, işte tam da bu levha sınırlarının kendisidir. Bu durum, yeryüzünü şekillendirebilecek ölçekteki depremleri tetikleyen kritik noktaları temsil eder. Her yaşanan deprem, tehlike haritalarını değiştirebilir ve keşfedilen yeni faylarla birlikte Türkiye’nin sismik risk durumu tekrar gözden geçirilmelidir. 6 Şubat’ta meydana gelen 7.8 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin ardından, Türkiye’nin deprem tehlikesi yeniden tanımlanmış ve bazı bölgelerdeki olası depremlerin zaman aralığı önemli ölçüde kısalmıştır. Almanya’nın Göttingen Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, Türkiye’nin güneydoğusundan kuzeybatı İran’a kadar uzanan büyük bir yarığın keşfini duyurmuştu. Bu yeni yarık, aslında 30 milyon yıllık bir geçmişe sahip olduğu ortaya konmuştur. Bu yarık, Türkiye’yi etkileyen geçmiş depremlerle dolu, gelişen bir yapıdadır. Bu dinamik yapıyı Sakarya Üniversitesi Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde Jeofizik Mühendisliği dersleri veren Prof. Dr. Murat Utkucu, Milliyet.com.tr’ye detayları aktardı.

Türkiye’de büyüyen yarık

YENİ OKYANUS YARATILMA AŞAMASINDA

Bilim insanları, 2020 yılında Afrika levhasının iki ayrı parçaya ayrılmasının yeni bir okyanus oluşumunu tetikleyeceğini öngörmüşlerdi. O dönemde birçok haber kaynağı, “Yeni bir okyanus mu doğuyor?” sorusuyla kamuoyunu bilgilendirmişti. Bu teori, 2005 yılında Etiyopya çölünde 56 kilometre uzunluğundaki Doğu Afrika Yarığı’nın doğuşuyla bağlantılıydı. O yaşananlar, sadece yeni bir ‘deniz’ formatıyla sınırlı kalmayacak; Türkiye’nin güneyine uzanan bir okyanus türü oluşumunu işaret ediyordu. Aynı zamanda, sadece Afrika için geçerli olmayan bu durum, Türkiye’nin güneyinden İran’a doğru genişleyen yarık ile ilgiliydi. Tüm bu süreç, yer kabuğunun geniş ölçekteki hareketleriyle açıklanabilir. Tektonik kuvvetler, levhaları sırf hareket ettirmekle kalmaz; kırılmalar ve yeni levha sınırlarının oluşumunu da sağlar. Riftleşme olayı, tektonik plakaların birbirinden uzaklaşarak yeni sınırlar oluşturmasına dayanır. İngiltere merkezli bir bilimsel araştırma, bu yarılmanın kökeninin en az 138 milyon yıl öncesine gittiğini, Güney Amerika ile Afrika’nın iki ayrı kıta haline geldiği zamana tekabül ettiğini kaydetmiştir. Arap Levhası ise 30 milyon yıl boyunca Afrika’nın etkisi altında kalmıştır, bu da Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nin oluşumuna neden olmuştur. Gelecekte Hatay’ın okyanus kıyısı olabileceği ihtimalini dışlamayan Prof. Dr. Murat Utkucu, bu durumu detaylandırdı:

“Afrika ve Arabistan Yarımadası, 30 milyon yıl önce bir bütünken riftleşerek ayrılıp Arap Levhası’nı oluşturdu. Riftleşme süreci sonrasında, iki levhanın arasında okyanusal levha oluşumu hâlâ devam ediyor. 20 milyon yıl kadar önce, bu levhalar arasında oluşan çöküntü alanını Hint Okyanusu suyu doldurarak Kızıldeniz’in evrimini sağladı. Rift üzerindeki levhalar birbirinden uzaklaştıkça Kızıldeniz genişleyecek ve nihayetinde yeni bir okyanusa dönüşecektir. Yeni okyanus havzalarının oluşum sürecinin yaklaşık 200 milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir. Bu dönemden sonra, okyanus havzasının kıtalar ile olan sınırında Wilson Döngüsü çerçevesinde bir dalma-batma sınırı ortaya çıkacak ve okyanus altındaki levhalar Manto’ya dalarak yok olacaktır. Bu süreç de yaklaşık 200 milyon yıl alacak. Dolayısıyla levhalar, canlılar gibi doğar, büyür ve yok olurlar.”

Depremler ve yarık

6 Şubat Depremleri’nde meydana gelen bir yüzey kırığı

DEPREMLER VE VOLKANİK FAALİYETLER ARTIŞ GÖSTERİYOR

Etiyopya’nın Afar Çölü’nde bulunan yarığın kuzey ucunda, 2005’teki patlaması nedeniyle sadece 10 gün içinde 56 kilometrelik bir mesafe açılmıştır. Buna sebep olan olayın merkezinde Dabbahu Yanardağı yer alıyordu. Patlamadan sonra, Dünya’nın merkezinden gelen erimiş kaya (magma) çatlağın merkezinden dışarı fışkırarak, çatlağı iki doğrultuda hızla ayırmasına neden olmuştur. Bu şekilde gerçekleşen volkanik patlamalar ve depremler bir arada meydana gelmiş; 3 bin 500 yıl önce Santorini Adası’nın şekil değişikliğine yol açan çökmeler aynı örneği burada da göstermiştir. Prof. Dr. Murat Utkucu, bu gibi levha sınırlarının belirli büyüklükte depremler üretebileceğini vurguladı. Ancak bu depremlerin frekansı ve şiddeti, sınırın jeolojik evriminin diriliği ya da zayıflığına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Leeds Üniversitesi’nden Christopher Moore, “Bu, kıtasal bir çatlağın okyanusal bir çatlağa dönüşümünü inceleyebileceğiniz dünyadaki yegâne yerdeyiz,” demiştir. 2005 yılına kadar, Afar Çölü’ndeki Afrika ve Arap levhaları, yıl içinde 2.5 santimetre hızla birbirinden uzaklaşıyordu. Son 30 milyon yılda, bu karşıt kütlelerin oluşturduğu 299 kilometre genişliğinde bir çukurluk, Kızıldeniz’e ek olarak gerçekleşmiştir. Ancak 2005’te yaşanan büyük değişikliklerin benzerleri daha önce görünmemiştir. Prof. Dr. Murat Utkucu, Türkiye’nin de tüm diğer levhalar gibi hareket halinde olduğunu belirterek bu hareketlerin yönünü açıkladı. Prof. Dr. Utkucu, “Deprem odak mekanizmalarından ve GPS ölçümlerinden tespit edilen yönler, Anadolu Levhası’nın batıya doğru hareket ettiğini gösteriyor. Bu hareket, saat yönünün tersine gerçekleşiyor ve doğudaki 2.5 cm’lik hız, batıya doğru 3.5 cm’ye kadar çıkıyor. Bu hız farkı, Batı Türkiye ve Adalar Denizi’nde yaklaşık Kuzey-Güney doğrultulu bir genişlemeye sebep olmaktadır,” dedi.

Anadolu Levhası'nin Hareketi

Türkiye ve çevresindeki levha sınırları ile Anadolu Levhası’nın göreceli hareketi (Reilinger ve diğerleri / 2006)

“AMASYA” ADLI YENİ OKYANUSUN DOĞUŞU SÜRECEK

Tektonik levha hareketleri üzerine yapılan modellere göre, en az 200 milyon yıl sonra Avrasya ve Amerika’nın çarpışması sonucu yeni bir süper kıta olan ‘Amasya’ oluşturulacak. Uluslararası bir araştırma ekibi, Irak’taki Zagros Dağları’nın uyguladığı kuvvetin, dünya yüzeyindeki değişimler üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Araştırmalar, Neotetis okyanus levhasının, geçmişte Arap ve Avrasya kıtaları arasında yer alan okyanus tabanının yatay olarak koparak yırtıldığını, güneydoğu Türkiye’den kuzeybatı İran’a kadar uzandığını ortaya koymuştur. Bu durum, büyük bir değişimin habercisidir. Bu levha aşağıdan bölgeyi çekerek, tortu birikimi için yeni alanlar yaratıyor ve Türkiye’ye yönelik tortuyla dolu çöküntüler daha sığ hale geliyor. Yeni oluşumu tamamlayacak bir okyanus, Türkiye’ye yeni bir kıyı hattı katabilir.

Prof. Dr. Murat Utkucu, okyanuslaşmanın örneklerini gözler önüne sererken, “Uzak Doğu’da Hindistan ile Avrasya arasında ve Türkiye’nin doğusunda Arap Levhası ile Doğu Anadolu arasında yer alan Neo-Tethys Okyanusu mevcut. Bu okyanus, Uzak Doğu ve Orta Doğu’da kapanmasına rağmen, Türkiye’nin güney ve batısında bu süreç devam etmektedir. Günümüzdeki Akdeniz, Türkiye’nin güney ve batısındaki bu okyanusun kalıntısını oluşturmaktadır. Akdeniz’in de gelecekte kapanacağı öngörülmektedir. Neo-Tethys Okyanusu’nun kapanan kesimleri altındaki okyanusal levha, zamanla Manto katmanına daldı. Yüzeyde dalacak alan kalmayınca ve dalan bölge üstteki Hindistan ile Arap levhalarından daha yoğun hale geldiğinde kopma olayı meydana gelmektedir” şeklinde açıkladı. Prof. Dr. Utkucu, gelecekte yaşanacak olası değişimleri ele alarak sözlerini şöyle sonlandırdı:

Gelecekte Olan Değişim

“Kopmanın bazı bölgelerde tam olarak gerçekleşmediği görülmektedir. Ancak bu alanlar gelecekte kesinlikle kopacak. Kopan levhaların derinlik meseleleri zaman alabilir. Tomografi çalışmaları, Neo-Tethys Okyanusu altındaki okyanusal levhanın kopup Himalaya Dağları’ndan Anadolu’ya kadar uzandığına dair bulgular sunmaktadır. Türkiye’nin güneyindeki okyanusal kabuğun Orta Anadolu’da Anadolu Levhası altında kopmaya başladığını gösteren veriler mevcuttur. Erciyes, Hasan Dağı ve Melendiz volkanları, bu duruma ilişkin volkanik süreçleri temsil etmektedir. Akdeniz kapanmaya devam ettikçe, kopmalar ve yeni ayrılmalar sürdürecektir. Bu sürecin milyonlarca yıl alacağı için neden olacağı tektonik ve volkanik değişimler de evrimleşen insanlık açısından uzun süreli ve yavaş bir süreç içerisinde gerçekleşecektir. Bu değişimlerin varlığı ise geniş kapsamlı, disiplinler arası ve uzun sürelidir.

“`